merhaba
Bu yazıyı yazmakta biraz geç oldu
ancak ben size daha önce söylemiştim edebi eserler konusunda zayıfım diye.
Sizi tanıdığıma sizinle
tanıştığıma gerçekten çok mutlu oldum.Hayata bakış açım sizin yardımınızla
değişti diyebilirim.İyiki beni Capetowna gönderdiniz.
Dil eğitimi için yurtdışına
gitmek istediğimde sizin şirketle birlikte başka şirketlere de mail attım ama
hiçbirisi sizin kadar alaka göstermedi.Siz insanların karşılarına farklı
alternatiflerle çıkıyorsunuz insanları göndermeden önce oralara gidip oraların
yaşantısı hakkında bilgilenip bu bilgilerinizi size başvuranlarla
paylaşıyorsunuz.(Gerçi siz beni Güney Afrikaya öncü birlik olarak yolladınız
ama olsun iyikide yollamışsınız).Diğerleri bunu yapmadı buda beni sizinle bu
yola devam etmem gerektiği konusunda motive etti.
Güney Afrika Türkiyeden
bakıldığında oturup 2 kez değil 5-6 kez insanı düşündüren bir ülke.oraya hiç
gitmemiş bütün Türk halkı gibi ilk başta bende bu konu hakkında defalarca
düşündüm ama içimdeki maceracı İsmail tamda bu sırada kendini gösterdi ve
benimle birlikte çevremdekiler içinde çok zor olan bu kararı verip (sizin
tavsiyelerinize uyarak) Güney Afrikaya gittim.
İlk yurtdışı deneyimim olması hiç
tanımadığım insanların arasına girip onlarla birlikte yaşamak heycan verici
olduğu kadar bir o kadar da tedbirli olmamı gerektiriyordu.Capetowndaki ilk
günlerimde ev ile okul haricinde hiçbir aktivite veya buna benzer birşeyler
katılmadım.Daha sonraları insanlarını tanımaya başladıkça onların yakın ilgi ve
alakasını gördükçe (en azından benim tanıdığım bütün Capetownlu insanlar
öyleydi) kendime güvenim arttı ve artık onların içinde onlarla birlikte normal
bir yaşantı sürmeye başladım.Capetownun turistik bir şehir olması doğa
güzelliklerinin çok olması ve insanların arkadaşca tavırları beni gerçekten çok
etkiledi.
orada bulunduğum süre içinde
okuldaki diğer ülkelerden ve Türkiyeden gelen arkadaşlarla katıldığım
etkinlikler haricinde oranın kendi halkıyla katıldığım bazı etkinlikler vardı
ki benim için çok değerli zamanlardı ve şu anda onlar benim için paha biçilemez
anıları saklıyorlar.Bunlardan bir tanesi yanında kaldığım müslüman aile
bireyleri ve Caprtownda yaşayan özellikle Colour people dedikleri insanlarla
katıldığım Big Walk etkinliği idi.Yaklaşık 10 kilometrelik bir hızlı yürüyüş
buradan elde edilen gelir oradaki yardıma muhtaç insanların hastane
masraflarında kullanılacaktı.Bir diğeri ise Hiking grubuna katılıp onlarla
birlikte dağlarda yürümekti.Bir gün oraları bilen insanlarla birlikte oraların
doğal güzelliklerini keşfetmek istedim.
Türkiyede hiç yapmadığım bir şey
yapıp internetten bir hiking grubu bulup onlarla birlikte yürümek istediğimi
söyledim.Beni aralarına alabileceklerini ancak ulaşımın tamamen bireylerin
kendisine ait olduğunu söylediler.Bende orada yabancı olduğumu ve bu konuda
bana yardımcı olup olamayacaklarını sorduğumda bana grup üyelerinin telefon
numaralarını ve mail adreslerini verdi.benim bulunduğum güzergahtan geçen
olabileceğini söyledi.Bende onlardan biriyle irtibata geçip yardım istedim ve
bana olumlu yanıt verdi.Daha sonradan öğrendimki bana yardım eden kişi benim
için yolunu değiştirmiş.orada tanıştığım insanlarda orada White people denilen
insanlardandı.Bütün yürüyüş esnasında benimle ilgilenip beni konuşturmaya
çalıştılar ve benden Türkiye hakkında bilgi istediler.Çok güzel anılarım
oldu.Daha sonra o gruptan bir kişi benim bu hiking konusundaki hevesimi gördü
ve beni hafta sonları Table Mountain'ın (Masa Dağı) farklı birçok patikasından
tırmanışlara götürdü ve oralardaki bitkiler hayvanlar ve hikayeler hakkında
bilgi verdi.
orada karşılaştığım bir güzel
olayda sabahları Bo-Kaap tan Sea Pointe koşuyordum ve yolda benim gibi koşan
hemen hemen bütün Afrikalılar selam verip günaydın diyorlardı.Açıkçası ben
Türkiyedede koştum ama kimse bana selam vermiyordu :( bu gerçekten çok hoşuma
gitti ve kendimi onlardan biri gibi hissetmeme neden oldu.
orada sadece Capetownda kalmadım
Portelizabeth,Knysna,Plettenberg gibi şehirleri ve oralardaki doğal
güzellikleri görme fırsatı da buldum.Bungy Jumping yapma fırsatı buldum hemde
Guiness rekorlar kitabına girmiş dünyadaki en yüksek atlanılan köprü olan
Bloukrans köprüsünden.Plettenberg de doğa ile içiçe pansiyonlarda kaldım ve
sabah uyandığımda pansiyon etrafında geyikler geziyordu.Benim için harika bir
duyguydu.Cango Caves de Yer altı mağarası yolculuğu tasfir edemiyeceğim kadar
güzeldi.İki okyanusun (Atlas ve Hint okyanusları) farklı sıcaklıktaki sularında
yüzme şansı elde ettim.İlk defa direksiyonu ters trafik yönü ters olan bir
yerde araba kullanmanın heyecanını yaşadım ve yolda sizin yol verdiğiniz
insanların size nasıl teşekküer ettiğini öğrendim.Her yol verdiğim araba beni
geçtikten sonra 4 lü diye tabir ettiğimiz sinyallerini bir iki kere yakıp
söndürüyordu.ilk başlarda anlam veremediğim bu uygulamanın yol verdiğim için
bana teşekkür etmek olduğunu öğrendim.Hep iyi ve güzel olaylardan bahsettiniz
hiçmi kötü uygulamalar olaylar olmadı.Evet oldu ben oradayken okuldan birkaç
arkadaşım soyuldu.olayın ne zaman ve nasıl olduğunu sorduğumda kimisi gecenin 4
ünde Yalnız ara sokaklardan evine giderken kimisi 2 kişi (2 bayan) gece saat 3
te olduğunu söyledi.Açıkcası buda beni hiç şaşırtmadı çünkü aynı şeyler
Türkiyedede geçerli maalesef.
orada geçirdiğim 6 aylık zaman
içerisinde bütün bu güzellikleri yaşayan bir insan olarak oradan ayrılmak
istemedim.Bulduğum ilk fırsatta da tekrar oralara gitmek ve gezmek istiyorum.
orada yaşadığım çok özel bir
anıyı ayrıca belirtmek istedim.Ben oradayken; benim o güzellikleri görmeme o
güzel insanları tanımama orada farklı dostluklar kurmama neden olan (beni
oraya kendi gitmeden önce göndererek kobay olarak kullanan bu kısım sadece
şaka ciddiye almayın lütfen) kişiyle orada yüzyüze tanışma fırsatı buldum.danışmanımgerçekten bu Capetown deneyiminin benim adıma en ilginç ve heyecan verici
noktası sizinle orada tanışmamdı.Hatta bu orada aslanları görmemden bile daha
heyecan vericiydi ama üzülerek belirtmeliyim çok kısa sürdü.Keşke daha fazla
zamaınız olsaydı da size ve Ayşegül hanıma benim gördüğüm bütün güzellikleri
gösterebilseydim.Bu arada dikkat ettim benim sizinle tekrar yüzyüze
görüşebilmem için sanırım yeniden Capetowna gitmem gerek çünkü Türkiyede
görüşemiyoruz :)
Size ne kadar teşekkür etsem
azdır.Beni oraya göndererek hayatıma renk katmakla kalmayıp hayata daha farklı
bir açıdan bakmama ve eski yaşam tarzımı değiştirmeme (olumlu yönde) neden
oldunuz.
Herşey gönlünüzce olsun.
İsmail KILIK